"İklim değişikliği, azalan yağışlar ve artan su kullanımı nedeniyle Türkiye, ciddi bir su stresiyle karşı karşıya."
Türkiye, su kaynaklarının azalması tehdidiyle mücadele etmek için çok yönlü bir strateji benimsiyor. Uzmanlara göre, ülke genelinde su stresi artarken, kuraklık riskleri ve düzensiz yağış rejimi hem içme suyu hem tarımsal sulama açısından alarm veriyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yakın geleceğe dair somut uyarılar yaptı: “2030 yılına kadar aldığımız önlemler başarısız olursa, su stresi yaşayan bir ülkeden su fakiri bir ülkeye dönüşebiliriz.”
Bu tehdide karşı, belediyeler de “Another Water Management is Possible” başlıklı program kapsamında bir araya geldi. Birlikte suyun verimli kullanılması, kaçak ve kayıpların azaltılması için yerel düzeyde stratejiler geliştiriliyor.
Bir yandan kamuda kampanya çalışmaları da sürüyor. Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan su verimliliği kampanyası, evlerde, iş yerlerinde ve tarımsal alanlarda tasarrufu artırmaya odaklanmış durumda.
Altyapı tarafında ise devasa projeler planlanıyor: Devlet Su İşleri (DSİ), 2028’e kadar inşa edilmesi planlanan 97 yeni yer altı barajı projesiyle yılda yaklaşık 11,6 milyar metreküp su tasarrufu hedefliyor.
Ayrıca, su yönetimini yasal olarak da güçlendirmek için adımlar atılıyor. Türkiye, sınırlı su kaynaklarının daha etkin ve adil paylaşımını sağlamak üzere yeni bir su yönetimi yasası hazırlıyor. Bu yasa ile su yönetiminde yetki çatışmalarının azaltılması, suyun sürdürülebilir olarak korunması amaçlanıyor.
Ancak tehdit gerçek: Bazı tahminlere göre kişi başına düşen su miktarı 2030’da kritik seviyelere inebilir.
İklim uzmanları ve yerel yöneticiler, acil ve koordineli adımların atılmasının, Türkiye'nin su geleceği açısından belirleyici olduğunu vurguluyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı
#samedya #Türkiye #SuKrizİ #SuVerimliliği #Kuraklık #İklimDeğişikliği #SuYönetimi #DSİ #Belediyeler
