"AA’nın aktardığı bilgilere göre Türkiye, yıllardır beklenen 5G teknolojisine 1 Nisan 2026 itibarıyla geçiş yapacak. 11 frekans paketinin satıldığı ihalede toplam teklif tutarı 3 milyar 534 milyon doları buldu. Bu sadece bir teknoloji adımı değil, Türkiye’nin dijital çağda yeni bir sayfa açışı olarak görülüyor."
Türkiye artık yeni bir dönemin eşiğinde. Yıllardır konuşulan, konferanslarda anlatılan, haberlerde umutla sözü edilen 5G teknolojisi, artık bir hayal değil; resmen takvime işlenmiş bir gerçek. Yıllardır “Türkiye ne zaman 5G’ye geçecek?” sorusuna net bir yanıt verilemiyordu, ama artık tarih belli: 1 Nisan 2026.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından gerçekleştirilen 5G ihalesi, ülkenin dijital geleceğini belirleyecek en önemli adımlardan biri olarak görülüyor. Toplamda 3 milyar 534 milyon dolar teklifin verildiği bu ihalede operatörler, 11 farklı frekans paketi için yarıştı. Bu rakam sadece bir ekonomik değer değil, Türkiye’nin geleceğine atılmış bir imza. AA’nın haberine göre, operatörler artık 5G için hazırlıklarını hızlandırıyor; altyapı yatırımlarından baz istasyonlarına kadar her adım planlanmış durumda.
5G sadece daha hızlı bir internet değil. Bir ülkenin, teknolojiyle nefes alma biçimini değiştirecek bir devrim. Artık saniyeler içinde indirilen filmler, gecikmesiz oyunlar, anlık veri transferleri, uzaktan ameliyatlar, otonom araçlar, yapay zekâ destekli sistemler hayatın bir parçası olacak. Ama işin sadece teknik kısmı değil, insana dokunan tarafı da var. Bu geçiş, Türkiye’nin dijital dünyaya “ben de varım” deyişi. Küresel teknolojinin kalbine doğru bir adım.
Bugün İstanbul’da bir öğrenci, Ankara’da bir doktor, Erzurum’da bir mühendis, Antalya’da bir girişimci — hepsi aynı hızda, aynı ağda buluşacak. Bu, büyük bir eşitleyici güç. Bir ülkenin her köşesine aynı anda ulaşabilecek bir bağlantının sembolü.
Yıllardır “ne zaman geçiyoruz?” diye soran vatandaşlar için artık cevap net: Çok yakında. Belki de 2026 baharında, bir sabah telefonumuzun ekranında küçük bir “5G” simgesi belirdiğinde, kimse farkına varmadan tarihe tanıklık edecek. O an, sadece internet hızının artması değil, bir ülkenin geleceğe bağlanma anı olacak. Belki çocuklarımız artık “bağlantı koptu” kelimesini eskisi kadar sık duymayacak. Belki de biz, teknolojinin bize değil, bizim teknolojiye yetiştiğimiz bir dönemi göreceğiz.
Çünkü bazen bir bağlantı, sadece internete değil… Bir ülkenin kalbine, geleceğine ve inancına açılır. Ve Türkiye o bağlantıyı kurmaya artık hazır.
Kaynak : AA
